31 Mayıs 2016 Salı

Kalabalık Önünde Konuşma Korkusu

Hepsi bendim.

Karşımda 300 insanı birden görünce nefesi kesilen, mikrofonu eline alınca sesi titreyen, ciddi ciddi ağlamaklı olan bendim. Her sene çeşitli konferanslarda defalarca konuşmuş olmama rağmen, her seferinde bu stresi yaşayan, uçağı kaçırmayı dileyen, konferansa kimse gelmese isteyen, sesim kısılsa da bitse bu işkence diyen bendim. Üstelik bunu da becermiş, konuşma stresinden bir gecede sesim bile kısılmıştı bir keresinde.

Ama aynı zamanda, 300 insanla tanışıp konuşacağı için mutluluktan çıldıran da bendim. Kardeşlerimin, aha bak buna da merhaba diyecek, deyip dalga geçtikleri, iyi geceler demekten odamıza iki saatte dönemeyişimize sebep de yine bendim.

Ama ne zaman kimdim?

Tek tek iyiydim de, hepsi birleşip çıkınca karşıma, korkuyordum. Yıllarca bunu sahne korkusu sandım. Sonra acaba özgüven eksikliği mi diye sorguladim. Ama sonunda anladim! Bende insanları memnun etmeye çalışma eğilimi var!

Bu yüzden genelde yumuşak başlıyım mesela. Kavga gürültü sevmiyorum çünkü, eee iyi boşver öyle yapalım deyiveriyorum. İnsanlar benimle rahat ve mutlu olsunlar istiyorum. Memnun edersem sevilirim zannediyorum. Ne alakası var şimdi bunun kalabalık önünde konuşma ile di mi? Çook... Birebir konuşurken karşimdaki sıkıldı mı hemen yakalayabiliyorum, ya da anlamadı mı ne dediğimi, konuyu örnekleyip açabiliyorum. Kalabalık karşısında sıkıyor o biraz, çünkü biri anlamadi ama öbürü anlamakla kalmadi, birazdan ne diyeceğimi bile kestirdi, baksana gözünden belli. Ve işte bu bende stres yaratıyor. Dinleyen herkesi memnun edememe korkusu benimkisi! Biliyorum mümkün olmadığını. Ama can çıkar huy çıkmaz demişler, herkesin ilgisini çeken bir konu olsun, herkese hitap eden seviyeden anlatayım, şakalarım kimseyi incitmesin ama herkesi güldürsün, işte beni bu iyi niyetli istekler mahvetti.

Bu iyi niyetli istekler, kalabalık önünde konuşmayı korkulacak hale getiren sebepler oldu. Oh sebebini anladık, ee peki nasil aşacağız?

Kendin keyif almaya bak, anlat geç, boşver sana ne? Hıım demesi kolay. Becerirsem bir gün, onu da yazarım.